Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, başkanlığında Beştepe’de toplandı.
3 saat 15 dakika süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu.
Kentsel dönüşüme dair bilgilendirmelerde de bulunan Erdoğan, Marmara bölge ve İstanbul’da kentsel dönüşümün Türkiye için hayatı olduğuna, özellikle İstanbul’daki kentsel dönüşümün yavaşlatılmaya çalışıldığına vurgu yaparak şunları söyledi:
Güvenli şehirler için tek çare kentsel dönüşümdür
Bilindiği gibi Türkiye en fazla deprem riski taşıyan beşinci ülkedir. 6 Şubat depreminde 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Bu coğrafyada yaşamak demek deprem gerçeğiyle yüzleşmek, tehlikeyi kabullenmek ve ona göre hareket etmek demektir. Depreme dayanıklı binalar yapmak tek çözüm yoludur. Kentsel dönüşüm dediğimiz adımı attık. Maalesef ülkemiz uzunca süre bu toprakların hakkını vermek yerine hakkına giren anlayışla yönetildiği gibi deprem tehlikesi de gözardı edilmiştir. 1999 felaketi bu meselenin yeniden gündeme gelmesine vesile oldu.
Biz de bu süreci ileri taşıyarak 2012 yılında kentsel dönüşüm yasasını çıkardık. Konuyla ilgili mevzuatı güncelledik, geliştirdik. Kentsel dönüşüm yasasının çıktığı tarihten bugüne kadar 480 milyar liralık yatırımla 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşünü tamamladık.
Yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan bağımsız bölüm var. 6 milyonu deprem riski altındadır. Güvenli şehirler için tek çare kentsel dönüşümdür.
İnancımızda tedbir tevekkülden önce gelir
Bu hakikatı görmezden gelmek, ertelemek, siyasi çıkarlar için istismarına yeltenmek ülkemize ihanet etmek demektir. Kentsel dönüşüm Türkiye için tartışmasız beka meselesidir. Bu konu siyaset üstü, siyasi partiler üstü konudur.
İnancımızda tedbir tevekkülden önce gelir. Kentsel dönüşüm konusuna ilk günden beri bu zaviyeden baktık. Vatandaşlarımızı gecekondu denilen sağlıksız yapılardan kurtararak modern, güvenlik, dayanıklı binalarda yaşamaya hedefledik.
İftiraya varan kampanyalarla projelerimize sürekli takoz oldular
TOKİ başkanlığımız sürecin öncüsü olarak kritik bir rol üstlendi. Onca haksız insafsız eleştirilere rağmen 1.3 milyon konutu tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik. Attığımız her adımda tamamen ideolojik saiklerle hareket eden bir kesimi karşımızda bulduk. Akla hayale gelmedik bahanelerle, iftiraya varan kampanyalarla projelerimize sürekli takoz oldular.
Kanundaki boşlukları kullanarak yalan ve yanlış bilgilerle insanımızın aklını bulandırarak kentsel dönüşüm projelerimizi sabote ettiler. Bunun acısını depremin yıktığı birçok şehirde yaşadık. Geçtiğimiz Eylül ayında geniş katılımla deprem gerçeği ve kentsel dönüşüm şurası düzenledik. Ortaya çıkan teklifler diğer çalışmalar ışığında yeni bir kentsel dönüşüm yasası hazırladık. Kanun teklifimiz geçtiğimiz ay başında Meclisimizden onay aldı ve yürürlüğe girdi.
Tek gaye, kentsel dönüşüm sürecinde engelleri ortadan kaldırmak
Muhalefet ve malum çevreler hemen tezvirata başladı. Düzenlemenin tek gayesi vardır, o da kentsel dönüşüm sürecinde engelleri ortadan kaldırmak ve dönüşüm sürecini hızlandırmaktır.
Bir binada oturanların yüzde 50’sinden bir fazlası onay verdiği zaman kentsel dönüşüm ve inşaat ruhsatı alınabilmesi mümkün hale getirildi. Tebligatların yapıların kapısına asılabilmesi, elektronik devlet üzerinden bildirilmesi, muhtarlıklarla ilan edilmesiyle süreç hızlandırıldı.
İstanbul’daki kentsel dönüşüm için yarısı bizden kampanyası için yasaya mali yardım hükmü de eklendi. Anlaşmazlıkların çözümü için arabuluculuk sisteminin devreye alınmasından, ihtisas mahkemelerine kadar çeşitli mekanizmalar getirildi.
Amacımız, İstanbul’da 5 yılda acil dönüşüm gerektiren tüm binaları yenilemek
Kentsel dönüşüm projelerine kamu desteği için yöntemler geliştirildi. Kentsel dönüşümü hızlandırarak milletin ve şehirlerimizin can ve mal güvenliği sağlamak amaçtır. Kentsel dönüşüm projelerin geciktirilmesinin önüne geçilmesi ancak bu şekilde mümkündür. Herhangi bir rant amacı, hak sahiplerinin başka bir bölgeye gönderilmesi sözkonusu değildir. Kim bunun aksini iddia ediyorsa müfteridir, yalancıdır, bu milletin iyiliğini istemiyor demektir.
Süreci diğer şehirlerimizde yönetmek nispeten kolaydır ancak İstanbul’un içinde yer aldığı Marmara’da yaşanacak felaketin Allah korusun tüm Türkiye’ye ağır bedeli olacaktır. Amacımız İstanbul’da 5 yıl içinde acil dönüşüm gerektiren tüm binaları yenilemektir.
Kentsel dönüşümün yavaşlatılmasına izin vermeyeceğiz
İnşasına başlanan 250 bin bağımsız bölümden 46 binini yılbaşından önce hak sahiplerine deprem bölgesinde teslim edeceğiz. Vatandaşlarımızdan gelen taleplere kulak vererek yerinde dönüşümü kolaylaştıracak hibe ve kredi desteklerinde yeni modelleri devreye aldık.
2024 bütçemize depremzede şehirlerimiz inşasında 1 trilyon lira kaynak ayırdık. Sadece konut yapmakla kalmıyor bu şehirlere kimliğini veren ticari alanları, kültürel yapıları yeniden ayağa kaldırıyoruz.
Depremde zarar gören yollar ve ulaştırma yatırımıyla ilgili sorunları yine biz giderdik, biz gideriyoruz. Şu an yapım süreci devam eden yeni yolların uzunluğu 180 kilometreyi buluyor. 81 vilayetimizin tamamında yol, otoyol, köprü, tünel, viyadük ve metro projelerimiz devam ediyor. Hava ve demiryolu ulaşımında açılışa hazır devasa yatırımlarımız var.
Hiç kimsenin ülkemizi depreme hazırlamadaki en önemli aracımız olan kentsel dönüşüm projelerini yavaşlatmasına, sulandırmasına, izin vermeyeceğiz.