DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Babacan, 31 Mart yerel seçimlerinde kendi adaylarını çıkardıklarını belirterek şunları söyledi;
*Adayımızın olmadığı hiçbir ilimiz yok. İki ilimizde böyle lokal iş birliği oluştu. Bunlar Tekirdağ ve Malatya. Farklı modeller, ikisi birbirinden farklı model; ama bizim teşkilatımızdan ve yerelden gelen talep aynı zamanda ilişkili diğer partilerin teşkilatından da gelen talep üzerine bu oluştu.
*Onun haricinde Türkiye genelinde biz kendi adaylarımızla DEVA Partisi olarak seçime giriyoruz. Dolayısıyla kampanyamıza başladık.
*Çok yoğun bir şekilde adaylarımızla beraber çalışıyoruz. Genel merkezimizden arkadaşlar Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış durumdalar ve vatandaşlarımıza hem DEVA Partisi’nin genel politikalarını anlatmak için hem de adaylarımızın kendilerini vatandaşlarımıza anlatması için yoğun bir çaba ve çalışma içerisindeyiz.
*Bazı yerlerde destek partimize yüksek olacaktır, bazı yerlerde belki daha orta halli kalacaktır. Belediyeyi kazanacağımız çok yer olacağına inanıyoruz.
“ÇOK ÖNEMLİ BİR SAFHA”
Babacan, parti olarak en önemli hedeflerinin ülkenin merkezi hükümetinde söz sahibi olmak olduğunu söyleyerek, “Dolayısıyla 2028’de veya daha erken yapılabilecek genel seçimler bizim en önemli hedefimiz. Bu bir maraton koşusu, bu maraton koşusunda bizim uzun vadeli hedeflerimiz var ve uzun vadeli hedeflerimizden asla vazgeçmiyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz sapasağlam yerinde duruyor; ama bu yerel seçimlerin de çok önemli bir kilometre taşı olduğunu biliyoruz, çok önemli bir safha olduğunu biliyoruz. Bu önemli safhayı da son derece ciddi bir şekilde ve somut hedeflerle şu anda gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
“MERKEZ BANKASI PİYASAYA MÜDAHALE EDİYOR”
Ekonomiye de değinen Babacan, şu anda ekonomi yönetiminde olan Mehmet Şimşek, Cevdet Yılmaz gibi isimlerle uzun süre çalıştıklarını belirterek, “Ben TÜİK’in acilen bağımsız çalışması, tarafsız çalışması ve acilen gerçek enflasyon rakamlarını açıklayan bir kurum hale getirilmesini beklerdim. İkincisi de Merkez Bankası’nın eskiden olduğu gibi şeffaf çalışması. Şimdi herkesin bildiği yüzde 120, yüzde 130’a varmış bir enflasyonu siz sürekli olarak yüzde 60’larda, 70’lerde açıklarsanız güven oluşturmanız mümkün değil. Herkesin bildiği şeyi saklamak, gizlemek, farklı bir rakam olarak açıklamak Türkiye’ye yakışmıyor. Güvenden bahsediyoruz. TÜİK’in açıkladığı enflasyona kimse güvenmiyorsa iş bitti. Merkez Bankası ‘Ben enflasyonu düşüreceğim’ diyor. Hangi enflasyon? TÜİK’in açıkladığı enflasyonsa zaten bunun formülünü çoktan buldular. Merkez Bankası’nın çabalamasına ihtiyaç yok bu konuda” dedi.
Merkez Bankası’nın sürekli olarak piyasaya müdahale ettiğini savunan Babacan, “Sürekli olarak döviz satıyor. Şu ana kadar sattığı dövizin 400 milyar doların üzerinde olduğunu biz hesap ediyoruz. Hani o meşhur ‘128 milyar dolar nerede’ hikayesi vardı ya; bu rakam 400 milyar doları geçti şu anda” dedi.