Mavi Vatan Doktrin’in geliştiricisi Cihat Yaycı ve Libya uzmanı Emir Şefkatli, merak edilen soruyu cevapladı

Ali Kemal ERDEM

Libya’nın başkenti Trablus’ta bulunan İstinaf Mahkemesi, önceki gün Türkiye’yi ilgilendiren önemli bir karara imza attı.

Mahkeme, Libya’nın uluslararası alanda da tanınan Ulusal Birlik Hükümeti’nin Türkiye ile hidrokarbon alanında iş birliğine ilişkin 2022 yılında imzaladığı mutabakat zaptının iptaline karar verdi.

Türkiye ile Libya arasında Ekim 2022’de yapılan hidrokarbon anlaşması, Türkiye’ye hem Libya’nın münhasır ekonomik bölgesinde hem de ana karasında hidrokarbon arama yetkisi veriyordu.

Mutabakat zaptının imzalanması ile başta Yunanistan, Mısır ve AB tepki göstererek bu anlaşmanın hukuken geçersiz olduğunu savunmuştu.

Mahkemede iptal kararına gerekçe Başbakan Abdul Hamid Dibeybe’nin Libya devletine uzun vadeli yükümlülükler getiren herhangi bir anlaşma imzalama yetkisi bulunmamasına dayandırdı.

Libya Başbakanı Abdul Hamid Dibeybe

Ancak Türkiye ile Libya arasındaki tek anlaşma bu değil.

Türkiye ile Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında 27 Kasım 2019 tarihinde Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması imzalandı.

30 Eylül 2020’de Birleşmiş Milletler’de (BM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz sınırı anlaşmasını tescil etti.

Söz konusu anlaşmanın Türkiye’nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege’de ilan ettiği deniz yetki alanlarını kapsayan Mavi Vatan doktrini açısından da büyük önemi bulunuyor.

HAFTER BÖLGESİNDEKİ MAHKEMENİN İPTAL KARARI İŞE YARAMADI

Libya-Türkiye denizcilik anlaşması, Libya’nın doğusunu kontrol eden Hafter’e bölgesinde bulunan El-Beyda’daki Libya Temyiz Mahkemesi tarafından 27 Ocak 2021’de iptal edilse dahi bu iptal kararı anlaşmayı imzalayan Türkiye ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’nce kabul edilmedi.

TRABLUS MERKEZLİ KARAR TARTIŞILIYOR

Ancak alınan son kararın bu sefer Hafter bölgesindeki bir mahkemede değil direk Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin de merkezi durumundaki Trablus’taki bir mahkeme tarafından alınması akıllara Türkiye ile Libya arasındaki 2019 tarihli deniz anlaşmasının da iptal edilme riskini doğurur mu sorusunu getirdi.

“HİÇBİR ETKİSİ OLMAZ”

Bu soruyu öncelikle Mavi Marmara Doktrin’in geliştiricisi emekli Tümamiral Cihat Yaycı’ya sorduk.

Yaycı, son mahkeme kararının deniz anlaşmasına hiçbir tesisi olmayacağını söyleyerek, şöyle konuştu:

“İkisi ayrı konu. Hidrokarbon anlaşmasının iptalinde mahkeme iç hukuk konusunda eksiklik olduğu iddiasında. Başkanlık konseyinin imzalaması gerekirken ve bürokratik işlemler tamamlanmadığı için iptal ediliyorlar. Libya iç hukuku, uluslararası anlaşmaların Libya başbakanı ve başkanlık konseyi tarafından onaylanmasını yeterli buluyor. Deniz yetki anlaşması da böyle imzalandı. Hem dönemin başbakanının, hem başkanlık konseyi üyelerinin hem de başkanlık konseyi başkanının onayı ve imzası var. Yani Libya iç hukuku açısından sorun yok. BM’de iç hukuk sürecinin tamamlandığı tescil edilerek kayda geçirilmiştir. Yani burada bir sorun yok. Hidrokarbon anlaşması ise tamamen ayrı ticari bir konu. Şimdi Libya hükümeti bu bürokratik eksikliği giderecektir.”

Cihat Yaycı

Yaycı, 2021 yılında deniz anlaşmasına iptal kararı veren mahkemenin de Hafter bölgesinde bulunan yetkisiz bir mahkeme olduğunu bu konunun kendiliğinden kapandığını kaydetti.

“BAŞBAKAN DİBEYBE’NİN MEŞRUİYETİ SORUNU VAR”

Yaycı’nın ardından aynı soruları ORSAM (Ortadoğu Araştırmaları Merkezi) Kuzey Afrika Çalışmaları araştırmacılarından Emir Şefkatli’ye sorduk.

Hidrokarbon anlaşmasına Mısır, Fransa, Yunanistan’dan Libya içinden itirazlar olduğunu son iptal kararının ardından en önemli tartışmalı sorunun Başbakan Dibeybe’nin meşrutiyeti olduğunu söyleyerek, “Kendisinin herhangi bir dış aktörle ülkenin çıkarlarını gözetecek bir anlaşma yapabilme noktasında meşrutiyet sorunu var. Çünkü kendisi halk tarafından seçilmediği için bu tarz bir engelle karşı karşıya olduğu söyleniyor” dedi.

Emir Şefkatli

BM’DEN ONAYLI

Şefkatli, buna karşın Türkiye ile Libya arasında 2019’da kabul edilen deniz anlaşmasının o dönemin ulusal mutabakat hükümetince yapıldığını ve bu anlaşmayı BM’nin de onayladığını hatırlattı.

“YENİ GELEN HÜKÜMET DEVREYE SOKABİLİR”

Dibeybe, hükümetinin Türkiye’ye bir karşıtlığının olmadığını hatırlatan Şefkatli, “Bundan sonraki süreçte bir seçim yapılır yeni gelen hükümet bu anlaşmayı yine ele alır devreye sokarsa o zaman Türkiye açısından bir zarar olmaz. Çünkü yapılan anlaşma Libya’nın da çok çıkarına olan bir anlaşma” dedi.

LİBYA’NIN ÜÇ BÖLGESİNİ YÖNETEN HÜKÜMET TÜRKİYE’NİN YANINDA

Dibeybe’nin bir geçiş hükümetinin başkanı olduğunu hatırlatan Şefkatli, sözlerini şöyle tamamladı:

Kendisinin yetkililerinin sınırlı olduğunu ileri sürenler var. Bunlar arasında Türkiye karşıtı aktörler de var. Bu mahkeme kararı bu iç algının sonucu. Ama bunun kalıcı olma potansiyeli yok. Şu an Libya’nın üç bölgesini yürüten hükümet Türkiye’nin yanında. Türkiye’de oradaki faaliyetlerine devam ediyor. Hukuki anlamda Libya içinde bazı engeller var. Ancak bunlar da seçimlerin yapılması halinde yeni gelecek hükümetle çok rahat aşılacak sorunlar” diyerek sözlerini tamamladı.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir