ABD’nin 45’inci Başkanı ve 5 Kasım seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen aday adayı Donald Trump’ın ülke çapındaki en büyük destekçi gruplarından olan Evanjelistlere hitap etti.
‘GURURLU HIRİSTİYANIM’
Önceki akşam Tennessee’de Ulusal Dini Yayıncılar grubunun toplantısında konuşan Trump, “Bir dost, bir müttefik ve bir inanan olarak yardımınızı, desteğinizi ve bu ülke için dualarınızı istemek üzere huzurunuza geldim. En önemlisi dualarınıza ihtiyacımız var ve size basit bir söz veriyorum: İlk dönemimde Hıristiyanlar için daha önce hiçbir başkanın yapmadığı kadar çok mücadele ettim. Ve Beyaz Saray’da geçireceğim dört yıl boyunca Hıristiyanlar için daha da sıkı mücadele edeceğim” dedi.
Joe Biden’ı ‘basiretsiz bir başkan’ olarak niteleyen ‘O bizi vaadedilmiş topraklara götüremez’ diyen Trump, radikal solcuların Hıristiyan haçlarını devirmek istediğini öne sürerek “Ben aslında çok gururlu bir Hıristiyanım” diye konuştu.
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ
2016 seçimlerinde yaklaşık yüzde 80’i Trump’a oy veren bu dini grup, 2020 seçimlerinde desteğini yüzde 84’e çıkarmıştı. CNN’in sandık başında düzenlediği ankete göre geçen ay düzenlenen Iowa eyaleti Cumhuriyetçi Parti ön seçimlerinde Evanjelistlerin yarısından fazlası muhafazakâr adaylar arasından Trump’a oy verdiklerini beyan etmişti. 5 Kasım seçimlerine artık 8 ay gibi bir süre kalırken Trump’ın sandık başında en çok güvendiği seçmen profilinden biri yine Evanjelistler olacak.
EVANJELİSTLER KİM
Kâğıt üzerindeki tanımına bakıldığında Evanjelistlerin inandığı birkaç şart bulunuyor. Kişinin bağışlanması için dini aydınlanma, yani “yeniden doğum” deneyimine sahip olması gerekiyor. Bundan dolayı Evanjelistler “yeniden doğmuş Hıristiyanlar” olarak da adlandırılıyorlar. Bir diğer inanç ise Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinin, insanlığın günahlarının kefareti olduğu. Ayrıca Evanjelistlere göre İncil, nihai manevi otoritedir ve Hıristiyanlar da tanıklık ederek ve iyi işler yaparak imanlarını aktif bir şekilde paylaşmalıdırlar. Evanjelistlerin Trump ile yollarının kesişmesi ilk başlarda iki tarafı da besleyen bir alışveriş gibi görünse de yıllar içinde güçlü bir bağa dönüşmüş durumda.
SİYASİ GÜÇLERİ ÖNEMLİ
Yakın zamanda Pew Research tarafından gerçekleştirilen kamuoyu araştırmasına göre ABD nüfusunun dörtte biri kendini Evanjelist olarak tanımlıyor. Onlarca milyon kişiden oluşan ve güçlü bir oy potansiyeli olarak görülen bu grup, söz konusu etkisiyle siyasi bir güç de sağlıyor. Dini olarak tutucu ve hatta kimilerine göre aşırılıkçı olan bilinen bu grubun, yetişkin film yıldızlarına sus payı vermekle, dolandırıcılıkla, anayasal düzeni bozmakla, eşlerini aldatmakla ve kadınlar hakkında uygunsuz yorumlar yapmakla suçlanan bir siyasetçiyle bir araya gelmesinin ardındaki sebepleri anlamak zor olsa da; Trump’ın siyasi olarak Evanjelistlerin taleplerini yerine getiriyor olması yeterli bir sebep olarak görülüyor.
KÜRTAJ VAADİNİ TUTMUŞTU
Amerikan halkını en çok ayrıştıran konulardan biri, kürtaj meselesi. 1973 yılında ABD Yüksek Mahkemesi’nin Roe v Wade kararıyla birlikte kürtajı ülke çapında koruma altına alması, Evanjelistlerin başta olmak üzere tutucu Hıristiyanların tepkili olduğu konulardan biri haline gelmişti.
2016 yılında seçim vaadi olarak ABD Yüksek Mahkemesi’ne Roe v Wade diye anılan kürtaj kararını bozacak yargıçlar atayacağı vaadini veren Trump, 4 yıllık başkanlığı süresinde üç muhafazakâr yargıç atamıştı. 2022 yılının Haziran ayında kürtaj ile ilgili kararını açıklayan Yüksek Mahkeme, kürtajı federal bir hak sayan kararı kaldırmıştı.
‘BENİM SAYEMDE OLDU’
Eski başkan Trump, kararın kendisi sayesinde verilebildiğini sık sık hatırlatırken, Evanjelist tabana verdiği sözü tuttuğunun sinyalini de vermekten çekinmiyor. Şayet Trump yeniden seçilirse ikinci dört yıllık döneminin daha da tutucu politikalar içereceği iddia ediliyor. POLITICO’nun bu hafta elde ettiği belgelere göre, eski başkana yakın, nüfuzlu bir düşünce kuruluşu, iktidara dönmesi halinde kendi yönetimine Hıristiyan milliyetçi fikirleri aşılamak için planlar geliştiriyor.