Biliyorsunuz ki, güneş kremler bizi güneşin yakıcılığından korusa da son dönemde iyice artan fiyatlarıyla cebimizi yakıyor. Her bireyin erişmesi gereken bir bakım ürünü olan güneş kremlerine ulaşım zor olunca insanlar bitmese de son kullanma tarihi geçmiş güneş kremlerini kullanmaya devam edebiliyor. Gelin, güneş kremlerini nasıl kullanmalıyız, beraber öğrenelim?
Kaynak: https://www.allure.com/story/does-sun…
Dürüst olun. Hiç son kullanma tarihine bakmadan, geçen seneki güneş kreminizi çıkarıp sürdünüz mü?
Bazı tüketiciler, bundan habersiz de olsa güneş kremlerinin de birçok ürün gibi son kullanma tarihi vardır. Bu konuya girmeden önce güneş kremlerini nasıl kullanmamız gerektiğini hatırlayalım.?
1. Güneş kreminizi sadece yazın değil, yılın her zamanı kullanmayı alışkanlık edinmelisiniz.
Güneşin UV ışınları ciddi hasara ve cilt kanserine neden olabilir, bu yüzden güneşe maruz kalan bölgelere her gün güneş kremi sürmek önerilir. Araştırmalar, araba camlarının çoğunlukla UVA ışınlarını engellemediğini, bu yüzden araba kullanırken bile güneşe maruz kalabileceğimizi göstermiştir. Güneşe maruz kalmanın doğurduğu kanserler ölümcül olabilir, bu yüzden önlem almak önemlidir.
2. Güneş kremini göz kapağınız dahil, güneşle temas halinde olacak bölgelere uygulamalısınız.
Dermatologlar, güneşin uzun vadeli zararlarını önlemek için yüz, boyun, göğüs, kulaklar, eller ve kollar gibi bölgelere her gün güneş kremi sürülmesini önermektedir.
3. SPV’si yüksek bir güneş kremi kullanmalısınız.
Amerikan Dermatoloji Akademisi, SPF 30+, geniş spektrumlu ve suya dayanıklı bir güneş kremi kullanmayı öneriyor. Dermatolog Jessica Nikki Dietert, iki ana tip güneş kremi olduğunu söylüyor: UV ışığını filtreleyen kimyasal ve UV ışığını bloke eden fiziksel (mineral bazlı) güneş kremleri. Mineral bazlı kremler genellikle daha geniş bir UV ışığı spektrumundan korur. Ayrıca akneye eğilimli veya hassas ciltler için idealdir. Çinko oksit ve titanyum dioksit, mineral güneş koruyucuların yaygın bileşenleridir. Akneye eğilimli ciltler için niasinamid içeren ve yağ bazlı olmayan güneş kremleri önerilir.
Son olarak hala ‘taze’ olan bir güneş kremi kullanmalısınız.
Peki, neden? ?
Dermatolog Shari Marchbein, güneş kremlerinin son kullanma tarihinin geçtiğini ve bu durumda kullanılmaması gerektiğini belirtiyor.
Son kullanma tarihi geçmiş güneş kremleri, koruma özelliklerini kaybeder ve cilt hasarı riskini artırır. Kozmetik kimyageri Perry Romanowski, son kullanma tarihi geçmiş güneş kremlerinin belirtilen SPF derecesini sağlamayacağını ve kimyasal güneş koruyucuların etkinliğinin azalabileceğini belirtiyor. Mineral güneş kremleri bu sorunu yaşamasa da, yine de bozulabilirler.
Romanowski, güneş kreminin zamanla bozulabileceğini; bu durumun emülsiyon ayrışmasına, taneciklenmeye, koruyucu bozulmasına, renk ve koku değişikliklerine yol açabileceğini belirtiyor.
Bu durum, kremin ciltte düzgün yayılmasının önünü keserek koruma sağlamasını engelleyebilir. Son kullanma tarihi geçmiş güneş kreminin formülündeki değişiklikler, onu cilt için etkisiz ve sorunlu hale getirebilir. Dermatolog Erin Gilbert, ayrıca güneş kreminin sık açılıp kapatılması sonucu bakterilere maruz kalabileceğini ve bu durumun tüpte bakteri büyümesine yol açıp çatlaklara neden olabileceğini söylüyor. Güneş kreminizi temiz bir elle kullanmalısınız.
Güneş kreminizi ne zaman değiştirmelisiniz?
Güneş kremleri genellikle üç yıl dayanacak şekilde tasarlanır ancak her markada son kullanma tarihi bulunmayabilir. Güneş kreminizin bozulma süresi, saklandığı yerin sıcaklığına ve maruz kaldığı ısıya bağlıdır. Güneş kreminizin kıvamını ve kokusunu kontrol ederek bozulup bozulmadığını anlayabilirsiniz. Uzmanlar, güneş kreminizi her yıl yenilemenizi önerir.
Güneş kremi uygularken yeterli miktarda kullanmak ve her iki saatte bir tekrar uygulamak önemlidir. Makyaj yapanlar için pudralı güneş kremleri daha pratik bir seçenek olabilir.
Gilbert; antioksidanların güneş hasarına karşı koruma sağladığını, C vitamininin cilt güçlendirme ve UV nedenli pigmentasyonu azaltma özellikleri olduğunu belirtiyor. Ayrıca güneş kreminin tek başına yeterli olmayabileceğini, bu nedenle şapka ve SPF içeren giysilerin de kullanılması gerektiğini vurguluyor.
