İsrail ordusundan emekli General Amiram Levin, işgal altındaki Batı Şeria’da “apartheid” rejiminin uygulandığını ve “ordunun savaş suçlarına ortaklık ettiğini” belirtti.
İsrail ordusu kuzey kumandanlığının generalliğini yapmış Levin, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’a verdiği röportajda, Batı Şeria’daki durumu Güney Afrika’da siyahi vatandaşların haklarının göz ardı edildiği “apartheid” rejimine benzetti.
Levin, “(Batı Şeria) Burada 57 yıldır bir demokrasi yok. Tamamıyla apartheid var. Burada egemenlik kurmaya itilen İsrail ordusu içeriden çürüyor. Yerleşimciler, (Filistinlilere) saldırırken durup izliyor ve bu savaş suçuna ortak oluyor.” diye konuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da yaşananları Nazi Almanyası’na benzeten Levin, El Halil kentinde “sadece Yahudilerin geçişine izin verilen Arapların yürümesinin yasaklandığı caddeler olduğunu” aktardı.
İşgal altındaki Batı Şeria’da bir günde 3 yerleşimci şiddeti
İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 2022 sonunda kurduğu koalisyon hükümetinde, Filistinlilere yönelik ırkçı eylem ve söylemleriyle tanınan, Yahudi yerleşimcilerin destekçisi aşırı sağcı Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi isimler kritik bakanlıklara getirildi.
Aşırı sağcıların iktidarda olduğu bu dönemde, özellikle işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin köylerinde; araçların, evlerin ateşe verildiği, etrafa ateş açıldığı, Filistinlilerin öldürüldüğü veya yaralandığı Yahudi yerleşimcilerin toplu saldırılarında artış yaşanıyor.
İsrail ordusu, bu saldırılar sırasında saldırıya uğrayan Filistinlilere karşı yerleşimcileri korumakla eleştiriliyor.
Birleşmiş Milletlerin İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke’nin paylaştığı verilere göre, yılın ilk 6 ayında Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere saldırdığı 591 olaydan 149’u Filistinlilerin yaralanma veya ölümüyle sonuçlandı.
OCHA Sözcüsü, bunun ayda yaklaşık 99 olaya denk geldiğini ve saldırılarda geçen yıla oranla yüzde 39 artış yaşandığını belirtti.
İsrail’in Batı Şeria’da 1967’de başlayan askeri işgali, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile 1993’te imzalanan Oslo Anlaşması’nın ardından Filistin yönetimi kuruluncaya kadar devam etti ve anlaşma gereği bu bölgelerde “Filistin Özerk Yönetim” sistemi uygulanmaya başlandı.
Anlaşmaya göre, 1999’da geçiş döneminin bitmesinden sonra bağımsız Filistin devletinin kurulması, İsrail’in Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde işgale son vermesi gerekiyordu.
Ancak İsrail sorumluluklarını yerine getirmeyerek Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi Yerleşim birimlerini daha fazla güçlendirme yoluna gitti. İşgal altındaki Batı Şeria’daki Filistinliler, yaklaşık 57 yıldır İsrail ordusunun askeri yönetimi altında yaşıyor.
